Çelik, yerel basın çalıştayı önerdi
Bahçelievlerli, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yerel basınla bir araya geldi. Yemekli toplantıya yerel gazete temsilcileri büyük ilgi gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yerel gazetecilerle bir araya geldi. Buluşmada konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik “Bugün demokrasinin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için yerel basın çok önemli. Basın demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının yanında dördüncü kuvvet olarak nitelendirilir. Yerel basının da özgür ve güçlü olması lazım. Yerel ne kadar güçlü olursa, ne kadar özgür olursa, Türkiye demokrasisine o kadar büyük bir katkı sağlar” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanlığı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Zeytinburnu’nda İBB Sosyal Tesisleri’nde yerel gazetecilerle yemekte bir araya geldi. İstanbul’da bulunan yerel gazete ve internet site yönetici ve çalışanlarının yer aldığı buluşmaya yerel basını temsilen çok sayıda dernek ve sivil toplum kuruluşu da katıldı.
ÇELİK, GAZETECİ UĞUR MUMCU, HRANT DİNK VE METİN GÖKTEPE’Yİ ANDI
Burada gazetecilere hitap eden Çelik, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün anlamlı olduğuna ancak ocak ayının gazeteciler ve gazetecilik açısından kapkara bir ay olduğunu da dile getirdi. Çelik, şunları söyledi:
“24 Ocak 1983’te Uğur Mumcu hain bir saldırı sonucu katledildi. 19 Ocak 2007’de, onun ayakkabısının altındaki delik hâlen hafızalarımızda, Hrant Dink katledildi ve 8 Ocak 1996 yılında Metin Göktepe işkenceyle katledildi. Anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Onlar, bu toplumun emekçi ailelerinin çocuklarıydı. Onlar bu ülkenin, bu halkın haber alma hakkını savunmak için canlarından oldular. Tekrar anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Ne yazık ki 90’lı yıllarda çok büyük acılar yaşadık. Çok uzun yıllardır, hatta tarihin neredeyse her döneminde gazeteciler baskıya ve sansüre maruz kalıyorlar. Ne yazık ki 2024 Türkiye’sinde bugün, durum 60’lı ve 90’lı yıllardan da farklı değil. Bugün hâlen medyanın yüzde 95’i siyasi iktidarın kontrolünde. Yani bugün Türkiye’deki siyasi iktidar, medyanın yüzde 95’ini bir biçimiyle baskı altına alarak, sansürleyerek, kontrol altına alarak, basın üzerinde bir tahakküm kurarak medya kuruluşları üzerinden toplumu kutuplaştırıyor, toplumu ayrıştırmaya devam ediyor ve bunu, şu amaçla yapıyor. Medya üzerinden bir biçimiyle toplumu kutuplaştırarak, toplumun gerçek sorunlarından ne yazık ki gündemi uzak tutma çabası içerisine giriyor.”
“ÇOK CİDDİ GEÇİM SIKINTISI VAR, MEDYAYA YANSIMIYOR”
“Bugün Türkiye çok ağır koşullar yaşıyor. Bugün Türkiye’de çok ciddi bir ekonomik kriz var. Bugün Türkiye’de çok ciddi bir geçim sıkıntısı var” diyen Çelik, bunların büyük bölümünün medyaya yansımadığının altını çizdiği konuşmasında şunları söyledi:
“Bugün Türkiye’nin deprem başta olmak üzere çok önemli problemleri ancak ne yazık ki medya kanallarının yüzde 95’inde Türkiye’nin ekonomik sorunlarını izleyemiyoruz, okuyamıyoruz. Türkiye’nin kentsel dönüşüm sorunlarını izleyemiyoruz, okuyamıyoruz. Bugün ne yazık ki sadece dış politika ve güvenlik konusunda bir hamaset siyasetiyle medya, toplumu yönlendirme çabası içerisine gidiyor. Aynı zamanda bunu sadece ana akım medya yoluyla gerçekleştirmiyorlar. Aynı zamanda bunu sosyal medya yoluyla da gerçekleştirmeye çalışıyorlar.”
“KONTROL ETTİKLERİ MEDYAYLA TOPLUMU AYRIŞTIRACAKLAR”
Yapılacak seçimlerde iktidarın kontrol ettiği medya üzerinden algı operasyonu yapacağına vurgu yapan Çelik şöyle devam etti:
“Önümüzde bir kritik dönem var. Üç ay sonra bir yerel seçime gidiyoruz. Biz istiyoruz ki, yerel seçimin gündemi yerel hizmetler olsun. Biz çıkalım, Büyükşehir Belediye Başkanımızın 4,5 yıllık hizmetlerini, başarılı belediyecilik uygulamalarını anlatalım. Biz bunları gerçekleştireceğiz. İstanbul’un 4,5 yılda nasıl eşitlikçi bir yönetimle yönetildiğini, nasıl bir adaletli yönetimle yönetildiğini toplumun tüm kesimlerini anlatacağız. Şunu biliyoruz ki siyasi rakiplerimiz, kontrol ettikleri yüzde 95’lik medya kanallarıyla, sosyal medyalarla, montaj videolarla, sahte broşürlerle yine toplumu ayrıştırmaya devam edecekler. Yine toplumu kutuplaştırmaya devam edecekler. Topluma neyi sunacaklarından çok gündemi hep dış politika üzerinde, iç güvenlik meseleleri üzerinde tutmaya çalışacaklar. Şunu ifade etmek isterim. CHP’yi bölücü örgütlerle yan yana anarak toplumda bir kutuplaşma yaratanlar şunu iyi bilsinler. CHP, Türkiye’nin kurucu partisidir, milli mücadelenin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. CHP bu ülkede iki ülke kurmuş partidir. Bunların bir tanesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan, hepimizin gözbebeği Türkiye Cumhuriyeti’dir. İkincisi de ‘Biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil, Kıbrıs’ın dağlarına, Batı Anadolu’nun haşhaş tarlalarına yazdık’ diyen Bülent Ecevit’in özgürleştirdiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Ülkenin kurucu partisi CHP’dir. CHP, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü içerisinde bayrağımızın, inançlarımızın, değerlerimizin tartışılmadığı bir Türkiye’de 86 milyon yurttaşın barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasının teminatıdır. Türkiye’de yaşayan 86 milyon yurttaşımızın kimliği, inancı, kökeni ne olursa olsun bütününün yaşamının teminatı CHP’dir. Dolayısıyla Türkiye’nin gerçek sorunlarını, ağır problemlerini örtmek için CHP’yi ya da diğer muhalefet partilerini bölücü odaklarla iş birliği yapmakla suçlamak Türkiye’ye ihanettir, haksızlıktır.”
DAHA ADİL, DAHA YEŞİL, DAHA YARATICI BİR İSTANBUL
Yerel seçimde yerele odaklanacaklarını ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun icraatlarını anlatacaklarını dile getiren Çelik “Altyapı, üstyapı yatırımlarını uzun uzadıya anlatmak mümkün. İstanbul’un 4,5 yıl önce nasıl su taşkınlarına teslim olduğunu hepimiz biliyorduk. Bugün İstanbul’da tek bir noktada bile, çok ağır yağışlarda bile sel taşkınlarının yaşanmadığını görüyoruz. İstanbul’un yeşil alanlarının imara açılmak yerine yaşam vadilerine, kent ormanlarına dönüştürüldüğünü görüyoruz ve İstanbul’da yurtlarla, burslarla, öğrenci dostu bir belediyecilik yapıldığını biliyoruz. İstanbul’da çocuk kreşleriyle, anne kartlarla, çocuk dostu, anne dostu bir şehir planlandığını biliyoruz. Bizim odak noktamızdaki konular bunlardır ve 2024 sonrası İstanbul’da daha adil, daha yeşil, daha yaratıcı bir İstanbul’u nasıl planlayacağımızı İstanbul halkına anlatacağız” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZIN HİZMETLERİNİ ENGELLİYORLAR”
Karşılaşılan engellemelere örnekler veren Çelik, şunları ifade etti: “Bazen Meclis çoğunluğunu kullanarak Büyükşehir Belediye Başkanımızın hizmetlerini engellediler, bazen bakanlık yetkilerini kullanarak Büyükşehir Belediye Başkanımızın hizmetlerini engellediler, bazen de Cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanarak belediye başkanımızın hizmetlerini engellediler. Onlarca örnek sayabilirim ama sadece bir tanesini söyleyeyim. Sefaköy-Beylikdüzü Metro hattı projesi hazır, finansmanı hazır. Sadece Cumhurbaşkanlığı imzası, bir yılı aşkın zamandır bekleniyor ama o imza bir yılı aşkın zamandır Ankara’da atılmadığı için her gün insanlar Küçükçekmece, Sefaköy, Avcılar rampasında dakikalarca, saatlerce trafikte bekliyorlar. Bunun onlarca örneği var. Yarın çıkacaklar, bizim hizmetlerimizi eleştirmeye çalışacaklar ancak bunun gibi engellenen onlarca örnek var. İmar konusunda birtakım engellemeler. Bu engellemeleri de ortadan kaldırmak için 2024’te büyük bir başarıyı hep birlikte, yol arkadaşlarımızla birlikte elde edeceğiz.”
“YEREL BASIN MİLLİ MÜCADELENİN SESİ OLMUŞTUR”
Sözlerine yerel basının önemine dikkat çekerek devam eden Çelik “Burada yerel basın temsilcileriyle bir aradayız. Yerel basın, milli mücadelenin sesi olmuştur. Cumhuriyet öncesinde baskı ve sansüre maruz kalan yerel basın temsilcileri, bir adım bile geri adım atmadan Cumhuriyete giden yolda çok büyük bir rol oynadılar. Bu anlamıyla yerel basın ülke tarihi açısından çok önemli ancak bugün de demokrasinin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için yerel basın çok önemli. Yerel basın ne kadar güçlü, özgür olursa Türkiye demokrasisine o kadar büyük bir katkı sağlar” şeklinde konuştu.
“YEREL BASINIMIZIN GÜÇLENDİRİLMESİ ÖNEMLİ”
Ulusal basında çıkan çok sayıda haberin yerel basın kaynaklı olduğunun altını çizen Çelik “Örneğin bir mahalledeki kadın cinayetine, örneğin bir ilçe belediyesinin usulsüzlükle, yolsuzlukla ilgili bazı uygulamalarını yerel basın temsilcilerinin gündeme getirdiğini biliyoruz. Yerel basın sokakta, mahallede, toplumun birinci öncelikli sesi ve kulağı. Bu yönüyle yerel basınımızın güçlendirilmesi çok önemli” dedi.
ÇELİK’TEN YEREL BASIN ÇALIŞTAYI ÖNERİSİ
Özgür Çelik, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın İletişimden Sorumlu Başkan Yardımcılığı öncülüğünde yerel basınla çalıştay yapılması önerisini sunarak konuşmasını tamamladı.
Buluşmada ayrıca Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Özgür Kaya, İstanbul Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert ve köşe yazarı Mustafa Dolu da birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından fotoğraf çekimi ile etkinlik sona erdi.