Modaya uymak…
Bahçelievler halkının yakından tanıdığı, ünlü siyasetçi, Diş Hekimi -Laser&İmplant Uzmanı İmplant ve Diş eti hastalıkları Uzmanı Hüseyin Özkahraman siz, ON2AY Haber Sitesi takipçileri için yazdı…

Zaman zaman moda uğruna neler yapılmaz ki?
Aslında amaç, gerçekten yeni bir şey üretmek değildir. Esas hedef, üretileni satmak ve daha fazla kâr elde etmektir.
Bir bakarsınız, “yeni” dediklerimizden sıkılmışız; bu kez eskiyi övüyorlar. Ya da eskiden usanılmış, bu kez yeniden yeniye dönüş çabası başlamış. Oysa “yeni” olan, her zaman “eski”nin içinde gizlidir; biri olmadan diğeri var olamaz. Çünkü bu, ilerlemenin ve hareketin doğasıdır. Mesela giyimde bir dönem İspanyol paça pantolon modayken, bir bakarsınız boru paça pantolon gündeme gelmiş…
Eskiye dönüş için üretilen “yeni”, kimi zaman yerden yere vurulur.
Eski yüceltilir, adeta allanır pullanır, yeniden kullanıma sokulur.
Bir gün gelir, eskiden de sıkılırız; bu kez yeniye dair aynı güzellemeler yapılır. Şiirler yazılır, şarkılar söylenir, albenili büyük laflar sarf edilir. Tek amaç, eskiyi karalamak, yeniyi gündemde tutmak ve bir “PR” çalışması yaratmaktır.
Hayatın her alanında benzer döngüler mevcuttur. Ancak esas olan, bilimin ışığında hareket etmek ve aklı duyguların önüne koyabilmektir.
Siyaset dediğimiz şeyde ve memleketin yönetiminde de ne yazık ki duygular, aklın ve bilimin önüne geçiyor; sokak kültürü egemen olmaya başlıyorsa, vay o siyaset kurumunun ve dolayısıyla memleketin haline! Ne acıdır ki, yukarılarda bir yerlerde birileri bu halimize kıs kıs gülüyor, “Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz,” diyerek adeta alay ediyor. Hatta kim bilir, belki zil takıp oynuyordur.
Acınacak bu hale biraz da bizler sebep olmuyor muyuz?
Örneğin, uzun bir süredir siyasal yapımızda ideolojik politikaların dışına düşerek enerjimizi parti içi iktidar mücadelelerine harcamıyor muyuz? Yazık, çok yazık… İyi niyetle çalışan parti emekçilerine, umutla bekleyen herkese…
Bakalım yarınlarda neler olacak?
İktidarın yargısı rotayı nereye çevirecek?
Ve bizler nasıl bir tavır alacağız, neyi ön plana çıkaracağız?
Hâlâ didişmeye devam mı edeceğiz, yoksa şapkamızı önümüze koyup düşünerek hatalardan ders mi çıkaracağız?
Duygularla akıl arasında bu mücadelede hangisi galip gelecek, bekleyip göreceğiz.
Ancak bu süreçte unutmamak gerekir ki, partimiz aynı zamanda bu ülkede demokrasinin, laikliğin ve barışın da teminatıdır.
Artık arşive kaldırılmış, ancak vefa ile hatırlanan “eski”nin; günün şartlarına uygun şekilde revize edilmiş, milyonlara umut olan bir “yeni”yi beslemesi ve güçlendirmesi gerekir.
Yazının başında da belirttiğimiz gibi, bu bir döngüdür.
Ve sonuçları tüm halkı etkileyecektir…
………………………………………………………………………………………………………
on2aybahcelievler.com haber sitesinde yayınlanan makalelerin tüm bilimsel, içeriğe dair, dilsel, yasal sorumluluğu yazarlarına aittir…