3 hilali boynu bükük bırakamam…
Ülkücü camianın önde gelenlerinin bir araya getirdiği toplantıda Erdem Karakoç, “Ben ülkücüyüm, onun için ülkücülükten anladığım şekliyle, adam gibi davamı sürdürmeye devam ediyorum. Üç hilalli bayrağımın boynu büküklüğüne razı olmadığımı en yüksek sesle ifade ediyorum. Her zaman davamın yanında oldum, olmaya da devam edeceğim” dedi.
Ankara’nın göbeğinde cinayete kurban giden Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in cenazesine katılarak hedef tahtasına konulan Ülkü Ocakları eski İstanbul İl Başkanı Erdem Karakoç Ülkücü camianın önde gelen emektarlarıyla yemekli bir toplantıda bir araya geldi. İstanbul Topkapı Sosyal Tesislerde düzenlenen toplantıya 21. Dönem Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Verkaya’nın yanı sıra yüzlerce ülkücü katıldı.
Toplantıda Ülkücülerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi vurgusu yapıldı. Toplantının ev sahipliğini yapan ülkücü camianın duayenlerinden Erdem Karakoç konuşmasında, CHP ve Millet İttifakına çok sert yüklenirken, parti içi söylentilere de cevap verdi.
CHP’NİN HİMAYESİNDE, TÜRKİYE’YE MEYDAN OKUNUYOR
Erdem Karakoç toplantıda şunları söyledi: Türkiye’deki gündemi değerlendirmek için bir araya geldik. Bazılarınız bizim kıymetli zamanımızı niye alıyor diyordur, belki ama bizis için bu bir mecburiyet; millete ulaşmaktan başka çaremiz yok. Milletten güç almaktan başka gücümüz yok. Türkiye’nin meselelerini milletten aldığımız güçle çözeceğimiz kanaatinde olduğumuz için bu yola başvuruyoruz. Mustafa Kemal derki ‘Alçak Yunan İzmir’e girmemiş olsaydı, biz Türklerin daldığı gaflet uykusundan İsrafil’in suru bile uyandıramazdı.’ Yunan İzmir’e girdi Mustafa Kemal’in öncülüğünde Anadolu’da büyük mücadele başladı. Bugün aynen Yunan Generalleri gibi CHP’nin himayesinde Türkiye’ye meydan okunuyor. Hiçbir şartta bu meydan okumayı kabul edemeyiz, bizler geri duyamayız. Bugün bizim durduğumuz yer Mustafa Kemal Atatürk’ün durduğu yerdir. Bizim müttefiklerimiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün müttefikleridir. Bizim karşımızdakiler, Mustafa Kemal Atatürk’ün karşısındakilerdir. Yani milli mücadeleyi verenlerin karşısındakilerdir. Bugün de değişen bir şey yok.
HAK, HAKİKAT VE ALLAH YOLUNDA DEVAM EDİYORUZ 3 hilalli bayrağın boynu büküklüğüne gönlümüz razı değil. Biz bunlara meydan verirsek, demokrasi içersinde mücadelemizi etmezsek, yazık olacak memleketimize; buna rızamız yok. Biz duruşumuzla, her firavunun hesabını bozduk. Bozmaya da devam edeceğiz. 40 yaşından sonra ülkücü olunmaz. Ülkücülük aile terbiyesiyle başlar. Aile terbiyesiyle geldiğinizde MHP’de milletvekili olursunuz, bakan olursunuz. Birçok makamlara gelirsiniz. Ama günü geldiğinde MHP’yi en zor gününde bırakır gidersiniz. Ülkücü bunu yapar mı, Ülkücü bunu yapmaz. Ben ülkücüyüm onun için, ülkücülükten anladığım şekliyle, adam gibi davamı sürdürmeye devam ediyorum. Üç hilalli bayrağımın boynu büküklüğüne razı olmadığımı en yüksek sesle ifade ediyorum. Her şartta memleket üzerinde hesap yapanlara karşı bin yıldır ne yapıyorsak yapmaya devam edeceğiz. Bin yıldır bu coğrafyada bizim gibi insanların hakimiyetine bir direniş var. Bu direnişi Selçuklu ile kırdık, Osmanlı ile kırdık, Türkiye Cumhuriyeti ile kırdık. Kırmaya da devam edeceğiz. Başbuğ Alpaslan Türkeş’in çağırdığı hak, hakikat ve Allah yolunda devam ediyoruz. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun.